İletişim

RENKLİ BESLEN

Güçlü Bağışıklık Sistemi için Meyve ve Sebze Tüketimi

Geçirdiğimiz bu zorlu dönem, bize güçlü bir metabolizmaya sahip olmanın önemini bir kez daha hatırlattı. Bağışıklık sistemini güçlendirmek için düzenli egzersiz yapmak, yeterince uyumak, stresten kaçınmak ve en önemlisi dengeli ve sağlıklı beslenmek gerekir.  Vücudumuzun ihtiyacı olan vitamin ve mineralleri karşılamak için; günlük diyetimizde proteince zengin besinler, baklagiller, tahıllar ve bol bol sebze ve meyve tüketmeliyiz.

 

Meyve ve Sebzelerin Tüketimi Neden Önemlidir?

Serinliğiyle ferahlatan kıpkırmızı bir dilim karpuzu veya ekşiliğiyle ağız sulandıran yeşil erikleri düşününce bile kendimizi iyi hissediyoruz değil mi? Farklı tatlarıyla sofralarımızı şenlendiren tüm bu meyveler de tıpkı sebzeler gibi faydalarıyla beslenmemizin vazgeçilmezleri arasındadır.  Meyve ve sebzeler, özellikle C vitamini, tiamin, niasin, folik asit, mineraller ve diyet lifi kaynakları olarak insan sağlığında önemli bir rol oynamaktadır.1 Sağlıklı bir diyetin parçası olarak potasyum yönünden zengin sebze ve meyveler yemek, kan basıncını düşürmede yardımcı rol oynamaktadır. Ayrıca diyet listelerinde sıkça gördüğümüz elma, armut ve yeşil yapraklı sebzeler gibi nişasta içermeyen sebze ve meyveleri yemenin, lifli yapıları nedeni ile kilo kaybına yardımcı olabildiği bilinmektedir.2 Meyve ve sebzelerin sağladığı birçok fayda bulunmaktadır. Bu faydalardan yararlanmak için doğru tüketim önemlidir.

 

Sebze ve Meyve Tüketiminde Nelere Dikkat Etmeliyiz?

Türkiye, dünyada ekolojik zenginliğe sahip ülkelerin başında gelmektedir. Bu durum ülkemizi diğer tarımsal ürünlerde olduğu gibi, sebzecilik açısından da şanslı bir konuma getirmektedir. Ülkemiz, sebze ve meyve çeşitlerinin yetişmesi bakımından zengin olsa da kişi başı tüketimde belli başlı sebze ve meyveler öne çıkmaktadır. TÜİK (Türkiye İstatistik Kurumu) verilerine göre yıllık kişi başı tüketimimiz domates için 118 kilo iken bu oran ıspanak için 2 kg ve semizotu için sadece 100 gramdır. Meyvelerde ise üzüm 26 kg yıllık kişi başı tüketim ile en çok tercih edilen meyve olurken, bu miktar çilek için 4 kg ve incir için sadece 600 gramdır.3 Her sebze ve meyvenin kendine has özellikleri ve besin değeri bulunmaktadır. Bu nedenle diyetimizi birkaç sebze çeşidi ile kısıtlamamalıyız. Peki meyve ve sebze tüketiminde nelere dikkat etmeliyiz?

  • Çeşitliliği arttırın; farklı sebze ve meyveler, farklı vitamin ve mineraller içermektedir. Bu nedenle diyetinizi çeşitlendirmek alınacak besin değerini arttırmayı sağlar. Sağlıklı bir beslenme için her gün beş çeşit sebze ve iki çeşit meyve yiyin. Unutmayın, hiçbir meyve veya sebze tek başına ihtiyacımız olan tüm besinleri içermez.
  • Mevsiminde tüketin; değişen mevsim şartlarına bağlı olarak, vücudun ihtiyaç duyduğu besinler de değişir. Yaşanan mevsime uyum sağlamak adına o sezona ait meyve ve sebzeleri tüketmek önemlidir. Mevsiminde yetişen taze gıdalar, lezzet ve besleyicilik açısından zengindir. Mevsiminde tüketilmeyen gıdalar ise dondurulmadıkları sürece zamanla besin değerlerini yitirirler. Örneğin, ıspanağın kış mevsimindeki C vitamini içeriği, yaz mevsimine oranla yaklaşık üç kat daha fazladır.4
  • Yeni gıdalar deneyin; hepimizin favori meyve ve sebzeleri vardır ve bu gıdalarla beslenmek zamanla rutinimiz halini alır. Yeni gıdalara şans vermek hem aldığımız besin değerini arttırır hem de farklı tariflerle yeni tatları keşfetmemizi sağlar.
  • Tabağınızı renklendirin; gökyüzüne bakıp gördüğümüzde ister istemez gülümsememize neden olan rengarenk gökkuşağının renklerini neden sofralarımıza taşımayalım? Tabağınızı renklendirmek, gözünüze hitap edeceği gibi, alacağınız besin değerlerini de artırmaktadır. Meyve ve sebzeler renklerini fitokimyasallardan, doğal biyoaktif bileşiklerden alırlar. Kırmızı, turuncu-sarı, beyaz, yeşil ve mavi-mor olarak beş ana renk grubunda sınıflandırılırlar. Farklı renkler farklı vitamin, mineral, lif ve antioksidan içeriğinin göstergesidir. (Renklerin gücü ile ilgili daha ayrıntılı bilgi için Gökkuşağının Renkleriyle Beslen  başlıklı yazımızı okuyabilirsiniz.)

Metabolizmamız için diyetimize katacağımız sebze ve meyveleri çeşitlendirmek kadar doğru miktarda tüketmek de önemlidir.

 

Sebze ve Meyve Tüketimimizi Artırmanın 3 Yöntemi

İyi bir beslenme programı ile yeteri kadar sebze meyve tüketildiğinde, günlük vitamin ve mineral gereksiniminin tamamının veya tamamına yakın bir bölümünün karşılandığı bilinmektedir. Sağlıklı beslenmenin önemli bir yerini teşkil eden sebze ve meyve tüketimimizi arttırmak için neler yapabiliriz?

  1. Sebze ve meyveleri görünür yerde tutun.  Eskilerin dediği gibi gözden ırak gönülden de ırak olur. Sebze ve meyve tüketiminizi arttırmak için birinci adım onları göz önünde tutarak kendinize hatırlatmanızdır. Evde uzun süre geçirdiğimiz şu günlerde yemek ve çalışma masanızda taze meyveler bulundurmak veya buzdolabı içerisinde meyve ve sebzeleri raflarda ön taraflara almak tüketiminizi arttırmaya yardımcı olabilir.
  2. Ara öğünler için meyve sebzeli atıştırmalıklar hazırlayın. Meyve ve kuruyemişlerle hazırlayacağınız atıştırmalıklar ile hem açlığınızı yatıştırır hem de ihtiyacınız olan vitamin ve mineralleri almış olursunuz.
  3. Meyve, sebze yiyemiyorsanız için. Yaz aylarının geldiği bu günlerde, çeşitli sebze ve meyvelerle hazırlanan smoothieler serinlemek için sağlıklı bir alternatif olarak öne çıkmakta. Pratik ve kolay hazırlanışının yanı sıra farklı damak tadına uygun birçok seçeneğinin olması da beğenilme nedenlerinden. Siz de yaratıcılığınızı kullanarak hazırladığınız birbirinden lezzetli favori smoothilerinizi günlük diyetinize ekleyebilirsiniz.

 

Güçlü bir bağışıklık sisteminin olmazsa olmazı bol bol meyve sebze tüketmektir. Siz de günlük beslenmenizde meyve ve sebzelere daha fazla yer açın. Hipokrat’ın dediği gibi “Bırakın yiyecekler ilacınız, ilacınız da yiyecekler olsun.” Şimdiden afiyet olsun…

Bağışıklık sisteminizi meyve-sebzelerle desteklemekle ilgili sorularınızı info@nutrefor.com mail adresine iletebilirsiniz.

 

Meltem Kaptan / Yüksek Gıda Mühendisi

 

 

 

Nutrefor® Optimus ve Nutrefor Kids® Optimus  ile tüm ailenizin bağışıklığını desteklemek için ürün sayfalarını ziyaret edebilirsiniz.

 

 

 

Referanslar:

1. Ucanr.edu, 2021, https://ucanr.edu/sites/Postharvest_Technology_Center_/files/231366.pdf Erişim tarihi: 10 Haziran 2021.

2. Food.Unl.Edu, 2021, https://food.unl.edu/NEP/NEP%20Documents/Vegetable%20group.pdf Erişim tarihi: 10 Haziran 2021.

3. "Domates Rekoru". Milliyet, 2017,https://www.milliyet.com.tr/ekonomi/domates-rekoru Erişim tarihi: 10 Haziran 2021.

4. Phillips, Katherine M et al. "Seasonal Variability Of The Vitamin C Content Of Fresh Fruits And Vegetables In A Local Retail Market". Journal Of The Science Of Food And Agriculture, vol 98, no. 11, 2018, pp. 4191-4204. Wiley, doi:10.1002/jsfa.8941.


Meltem Kaptan

Gıda Yüksek Mühendisi Meltem Kaptan, Orta Doğu Teknik Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümünden mezun olmuştur. 2005-2007 yıllarında Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi’nde araştırma görevlisi olarak çalışmıştır. Gıda mikrobiyolojisi ve gıda güvenliği alanlarında yaptığı akademik çalışmalar yurtdışı kongrelerde ve hakemli dergilerde yayınlanmıştır.

Özel sektörde çalışmaya Unilever Türkiye’de Ar-Ge Mühendisi olarak başlamıştır. Algida ve Lipton Markalarında Teknik Proje Lideri olarak Türkiye, Orta Doğu ve Güney Afrika bölgelerinde yeni ürün geliştirme projelerini yönetmiştir. Bu süre içerisinde dondurma alanında İngiltere ve İtalya’da eğitimler almıştır. Panda Dondurma- Has Gıda San. ve Tic. AŞ’de Ar-Ge Müdürlüğü görevini üstlenen Meltem Kaptan, ürün ve ambalaj geliştirme projelerinin yanı sıra yasal süreçler ile ilgili de çalışmalarını sürdürmüş ve 2020 Yılında kurduğu firması ile dondurma sektörüne yönelik üretim ve danışmanlık hizmetleri vermektedir.

Diğer Blog Yazıları

Whatsapp Destek